Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşılmışsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmayacak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı.
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
CAN DÜNDAR
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
3 yorum:
İnsanın en büyük korkusu yalnızlıkdır ama zaten çoğu kişi yalnız zaten bunun sıkıntısını neden cekerler hala anlaşılmamışdır.
her işi kendin yaparsın bir derdin olduğunda icine gömersin seni anlayan olmadıkca zaten yalnız sın hep senin gibi düşünen hisseden aynı güveni bulamadığın sürece hebde yalnız olmaya devam edersin. kimileri yalnız olmadığını sanar ama asıl etrafında ne kadar insan varsa o kadar boşluğa düşersin kendi icinde yalnızlık seni daha çok hapis eder.
bazen bi gülücük bile insanı yalnızlık hissinden kurtarır.ama onun bile bir ömrü vardır
herkes kendi icinde yalnızlık ceker bazıları sessiz kalır bazıları tapki, gösterir ama herkes tekdir bir korku gibi ama gercekler her zaman icimiz yakar .
zaten alışdık yalnızlığa artık bu vakitten sonrada bu değişmez..................
Bütün bunlardan vazgeçersek yaşamanın ne anlamı kalır ki.
Bence yalnızlık insanın elinde olan bişey yani insan kendini herşeyden soyutlamamalı bu dediklerini yaparsak o zmn nasıl zevk alcaz ki hayattan nasıl bişeyler paylaşcaz insanlarla. Bence hayatın tadını çıkarın kendinizi yalnız bırakmayın :))
Yorum Gönder