
27 Haziran 2007
FAZLA YORUMA GEREK YOK...
Demir EURO'ların üzerindeki AB haritasında yer alan Türkiye, yeni basılan paralarda görünmüyor. İki İtalyan milletvekili konuyla ilgili önerge verdi..

26 Haziran 2007
SAYGIYLA ANIYORUZ..
Yaptığı müzikle gönülleri fethetti Koyuncu. Ölümünün 2. yılında özlemle anıyoruz onu..
Yaptığı müzikle gönülleri fethetti Koyuncu. Ölümünün 2. yılında özlemle anıyoruz onu..
İşte gidiyorum
Birşey demeden
Arkamı dönmeden
Şikayet etmeden
Hiçbirşey almadan
Birşey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden gidiyorum...
Ne küslük var ne pişmanlık kalbimde
Yürüyorum sanki senin yanında
Sesin uzaklaşır herbir Adımda
Ayak izim kalmadan gidiyorum...
Kazım Koyuncu
24 Haziran 2007
biraz vakit ayırıp okuyalım...
BİR DOST..
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.Kucaklamalı seni güvenli kolları,...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin.Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri..."Parkurun bütün zorluğuna rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız" diyebilmeli...Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa, ama ümitvar bir yazıyı, yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
"Bunu da aşacağız''
İmza: Bir dost!.."
CAN DÜNDAR
Saate bakmaksızın kapısını çalabileceği bir dostu olmalı insanın... "Nereden çıktın bu vakitte" dememeli, bir gece yarısı telaşla yataktan fırladığında;"Gözünün dilini" bilmeli; dinlemeli sormadan, söylemeden anlamalı...Arka bahçede varlığını sezdirmeden, mütemadiyen dikilen vefalı bir ağaç gibi köklenmeli hayatında; sen, her daim onun orada durduğunu hissetmelisin. ihtiyaç duyduğunda gidip müşfik gövdesine yaslanabilmeli, kovuklarına saklanabilmelisin.Kucaklamalı seni güvenli kolları,...dalları bitkin başına omuz, yaprakları kanayan ruhuna merhem olmalı...En mahrem sırlarını verebilmeli, en derin yaralarını açıp gösterebilmelisin; gölgesinde serinlemelisin sorgusuz sualsiz...Onca dalkavuk arasında bir tek o, sözünü eğip bükmeden söylemeli, yanlış anlaşılmayacağını bilmeli.Alkışlandığında değil sadece, asıl yuhalandığında yanında durup koluna girebilmeli.Övmeli alem içinde, baş başayken sövmeli ve sen öyle güvenmelisin ki ona, övdüğünde de sövdüğünde de bunun iyilikten olduğunu bilmelisin, "hak ettim" diyebilmelisin.Teklifsiz kefili olmalı hatalarının; günahlarının yegane şahidi...Seni senden iyi bilen, sana senden çok güvenen bir sırdaş...Gözbebekleri bulutlandığında yaklaşan fırtınayı sezebilmelisin.Ve sen ağladığında, onun gözünden gelmeli yaş...
Yıllarca aynı ip üstünde çalışmış, cesaretle ihanet arasında gidip gelen bir salıncağın sınavında birbiriyle kaynaşmış iki trapezci gibi güvenle kenetlenmeli elleri..."Parkurun bütün zorluğuna rağmen dostluğumuzu koruyabildik, acıları birlikte göğüsleyebildik ya; yenildik sayılmayız" diyebilmeli...Issızlığın, yalnızlığın en koyulaştığı anda, küçücük bir kağıda yazdığımız kısa, ama ümitvar bir yazıyı, yüreğe benzer bir taşa bağlayıp birbirimizin camından içeri atabilmeliyiz:
"Bunu da aşacağız''
İmza: Bir dost!.."
CAN DÜNDAR
23 Haziran 2007
tarafsız yorumlar bekliyoruzzz...
kızla erkek arasındaki rekabet veya fark nedir?
burda kendini feminist zannedip sawunmaya gecenleri hem cinsini sawunan açıklamalar istemiyoruz aklınıza gelen farklılıkları rekabetleri alalım bakalım nolcak..:D
burda kendini feminist zannedip sawunmaya gecenleri hem cinsini sawunan açıklamalar istemiyoruz aklınıza gelen farklılıkları rekabetleri alalım bakalım nolcak..:D
20 Haziran 2007
BURSA "ÖNCE VATAN MİTİNGİ" (24 Haziran 2007)
Terör Olayları Bursa'da Çeşitli Sivil Toplum Örgütleri Tarafından Kapalıçarşı'da Binlerce Bayrak Dağıtılarak Protesto Edildi. 24 Haziran Pazar Günü Bursa'da Terörü Protesto ve Şehitlere Saygı İçin "Önce Vatan" Mitingi Düzenleneceği Bildirildi. Esnaf Tarihi Kapalıçarşı'yı Bayraklarla Donattı.
Miting 11 Sivil Toplum Kuruluşunun Katkılarıyla 24 Haziranda Düzenlenecek.
11 Sivil Toplum Kuruluşu:Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB), Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Emniyet Teşkilatı Şehit Aileleri Birliği, Şehit Anneleri Birliği, Türkiye Gaziler Vakfı, Emekli Uzmanlar Derneği, Türkiye Topluluğu, Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından.Bursa 24 Haziran Pazar Saat:11:00 /GÖKDERE MEYDANI
Terör Olayları Bursa'da Çeşitli Sivil Toplum Örgütleri Tarafından Kapalıçarşı'da Binlerce Bayrak Dağıtılarak Protesto Edildi. 24 Haziran Pazar Günü Bursa'da Terörü Protesto ve Şehitlere Saygı İçin "Önce Vatan" Mitingi Düzenleneceği Bildirildi. Esnaf Tarihi Kapalıçarşı'yı Bayraklarla Donattı.
Miting 11 Sivil Toplum Kuruluşunun Katkılarıyla 24 Haziranda Düzenlenecek.
11 Sivil Toplum Kuruluşu:Bursa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (BESOB), Türkiye Harp Malulü Gaziler, Şehit Dul ve Yetimleri Derneği, Türkiye Muharip Gaziler Derneği, Emniyet Teşkilatı Şehit Aileleri Birliği, Şehit Anneleri Birliği, Türkiye Gaziler Vakfı, Emekli Uzmanlar Derneği, Türkiye Topluluğu, Anadolu Ulusal Uyanış ve Dayanışma Platformu ve Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu tarafından.Bursa 24 Haziran Pazar Saat:11:00 /GÖKDERE MEYDANI
18 Haziran 2007
17 Haziran 2007
yalnızlığa alışmalı..
Bavulları hep toplu durmalı insanın...
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşılmışsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmayacak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı.
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
CAN DÜNDAR
Bir gün telefonların hiç çalmayabileceği hesaplanmalı...
Tül perde arkasından misafir yolu gözlemekten vazgeçmeli...
İhanetlere, terkedilmelere, bir başına bırakılmalara hazırlıklı olmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
Çünkü "omuz omuza" günlerin vakti geçti. Dayanışma... günümüz borsasının değer kaybeden hisse senetlerinden biri artık...
Bireyin keşif çağı, geride kırık dökük yalnızlıklar bıraktı.
Terörün bile bireyselleştiği çağdayız. Zaman, birlikten kuvvet doğurma zamanı değil; zaman, tek başına dimdik ayakta kalabilmeyi becerme zamanıdır.
İşte o yüzden alışmalı yalnızlığa...
Sokaklar dolusu ıssızlıkla başbaşa yaşamayı göze almalı insan... Güvendiği dağlardaki karlara bakıp ders çıkarmalı... Hüzünlü bir şarkıyla paylaşılan gecelerde başım dayayacak bir omuz arama huylarından vazgeçmeli... Sofrada tek tabağa, tabakta az yemeğe alışmalı...
Romanlardan yalnızlığı yücelten paragraflar asmalı evin en görünür duvarlarına...
"Yalnızlık paylaşılmaz/ Paylaşılmışsa yalnızlık olmaz" dizeleriyle başlamalı güne...
Telesekretere "şu anda size cevap verebilecek kimse yok" denmeli, "... belki de hiçbir zaman olmayacak..."
Cevapsızlığa, sessizliğe ısınmalı.
Oysa sessizlik haksızlığa alkıştır.
Haklılığın onuru yaşatır insanı... Susmanın utancı öldürür.
O yüzden en sessiz gecelerde ''doğruydu, yaptım"la teselli bulmalı insan...
Feryada komşuların yetişmemesine, soğuk duvar diplerinde sessizce ağlaşmaya alışmalı... Kendiyle hesaplaşmaya çalışmalı...
Gece yastıkla ağlaşmaya, sabah aynayla gülüşmeye, kendiyle hüzünlenip, kendiyle keyiflenmeye hazır olmalı...
Hep başını alıp gidebilecek kadar cesur, ama hep kalıp savaşacakmış kadar gözüpek olabilmeli...
Sessizliği, sese dönüştürebilmeli...
Ve sırt çantasını her daim hazır tutmalı insan...
Yollarla barışmalı...
Yalnızlığa alışmalı...
CAN DÜNDAR
14 Haziran 2007
HAFTANIN KONUCUKLARI
ewet bu aralar hepimizin içine dert olmuş bi konu... yaz geldi , tatil geldi , herkez çift biz neden tekiz :)) bakalım hep beraber bulalım bunun sebebini :))
--Şimdi ordan biri çıkıpta ben çiftim derse de al sana da bi konu canım erkeklere / kadınlara güwen olurmu olmaz mı (tecrübelisin ya:) ) al sende bunu cewapla..
konularımız açıkca söledir
1...SEWGİLİM YOK ÇÜNKÜ.........
2..ERKEKLERE/KADINLARA GÜVEN OLUR MU OLMAZ MI?
--Şimdi ordan biri çıkıpta ben çiftim derse de al sana da bi konu canım erkeklere / kadınlara güwen olurmu olmaz mı (tecrübelisin ya:) ) al sende bunu cewapla..
konularımız açıkca söledir
1...SEWGİLİM YOK ÇÜNKÜ.........
2..ERKEKLERE/KADINLARA GÜVEN OLUR MU OLMAZ MI?
11 Haziran 2007
10 Haziran 2007
09.06.2007 sezonu kapadık:)
3 Haziran 2007
hangisine yazsam acep... :)
bu haftanın son forumunu açıyorum bu sefer kendimizi aştığımız için 2 seçenek veriyorumm..
1. konumuz: şuan ne dinliyorsun?neden?kime..
2.konumuzda: en sevdiğiniz şarkıların nakaratı..
buyrunn afiyet olsun..:))
1 Haziran 2007
GöZLeRiNiZi KaPaDıĞıNıZdA aKlInIzA gEleN iLk ŞeY....?
yeni konumuz budur herkese hayırlı olsun:)bundan sonra 3-5 günde forum açma kararı aldım birimizn fikri hepimizn fikri :):)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)