nasıl bir yangın ki bu alevlerin bile canı yanıyor. nasıl bir yalan ki bu kelimeler kaçacak yer arıyor. gel bunları olmamış sayalım desemde boş hiç inanmam gel güneşi doğmamış sayalım desemde yok artık sen bana kanma yüreğim ağır yaralı derinden yanmaz artık istesemde yeniden çok yaralar sardı kalbim ama BU YARA KAPANIR MI BİLEMEM...
Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi? Hiç vaktiniz yok, 'Fast live', 'Fast food', 'Fast music', 'Fast love'... Dikte ettirilen 'yükselen değerler', 'in' ler, 'out' lar... Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi. Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum! Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini? Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını? İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza? Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız? Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir? Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman? Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını? Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında? Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda? Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?
yorum yapmak için her konunun altında olan örneğin (1 yorum) kısmını tıklıyoruz sonra yorumu yazıp alttaki ( diğer ) kısmını işaretliyoruz bir isim yazıp (yorumu yayınla) diyoruz bukadarcık:))