28 Eylül 2008

Giden '' O '' oLsun TERK EDENDE...


Yaşanılacak güzellikler adına bazen limanları terk etmek gerekir...

Bak şair ne diyor ;

Başka bir yerde beni beklediğini bilsem ,

Bu şehrin bütün sokaklarını

TERK EDERİM..

10 Eylül 2008

..yüreğim ağır yaralı derinden..


nasıl bir yangın ki bu
alevlerin bile canı yanıyor.
nasıl bir yalan ki bu
kelimeler kaçacak yer arıyor.
gel bunları olmamış sayalım desemde boş
hiç inanmam
gel güneşi doğmamış sayalım desemde yok
artık sen bana kanma
yüreğim ağır yaralı derinden
yanmaz artık istesemde yeniden
çok yaralar sardı kalbim ama
BU YARA KAPANIR MI BİLEMEM...

1 Eylül 2008

Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?


Hep bir yerlere, bir şeylere yetişme telaşındasınız değil mi?
Hiç vaktiniz yok, 'Fast live', 'Fast food', 'Fast music', 'Fast love'...
Dikte ettirilen 'yükselen değerler', 'in' ler, 'out' lar...
Buna benzer bir odada, şanslıysanız gökyüzünü görebilen bir pencere ardında bitecek hepsi.
Dostluğu klavyelerinde, yaşamı monitörlerinde arayanlar, Size sesleniyorum!
Hangi tuş daha etkilidir ki sıcacık bir gülüşten ya da hangi program verebilir bir ağaç gölgesinde uyumanın keyfini?
Copy-paste yapabilir misiniz dalgaların sahille buluşmasını?
İçinizi ısıtan gün ışığını gönderebilir misiniz maille arkadaşlarınıza?
Sevgiyi tuşlarla mı yazarsınız?
Öpüşmek için hangi tuşlara basmak gerekir?
Ya da geri dönüşüm kutusunda saklanabilir mi kaybolan zaman?
Doğayı bilgisayarlarına döşeyenler, neden görmezsiniz bahçedeki akasyanın tomurcuklandığını?
Ve ıslak toprak kokusu var mıdır dosyalarınız arasında?
Koklamak, duymak, dokunmak, yok mu yaşam skalanızda?
Bilgi toplumu oldunuz da, duygu toplumu olmanıza megabaytlarınız mı yetmiyor?